
Çoğu, dinin de sorup kendine göre yanıtladığı sorulardır bunlar. Ama onu da aşacak biçimde, doğa, toplum ve insan üstüne, akla ve bilimsel verilere dayanan bütünlüğüne bir görüş, ancak felsefeyle mümkün. İnsan zekasının bulduğu bu en anlamlı uğraşı niteleyen ve en başta da dinden ayıran, "özgür aklın sorgulaması"na dayanması. Bu sorgulama, eski Yunan'dan beri sürüyor ve insansoyu akla saygısını yitirmedikçe de sürecek.
(Arka kapak'tan)
COTE: [TUR-1] [TANI-20848]
(481 sayfa)
"Bir felsefe kurami, (bizi, tartismaya açiklari sorunlara egilmeye, onlar üzerine bizzat düsünmeye) bu uyariyi, bu çagiriyi ne kadar ustaca yaparsa o kadar degerlidir. Vaktiyle Alman filozofu Kant söyle demisit: "Felsefeden ögrenebilecegimiz tek sey vardir felsefe yapmak!"
sayfa 14
Eski yunanlilara göre, bu iki kavram ("bagimsizlasma", "bilgi") arasinda siki bir iliski de vardi: bizi bagimsizliga götürecek olan bilgidir ve kötü davranan kisi bir bilgisizdir herseyden önce. "Hiç kimse bile bile kötülük yapamaz" diyordu Sokrates. ...
Felsefe donup kalmayi sevmez. Paul Valéry'nin sözleri anlamli: "Sadece istridyelerle ahmaklar yapisip kalirlar!" diyor yazar. ...
Filosof dogruyu aramaya çikmistir ve öyle oldugu için alçakgönüllülükle söyledigi sudur: "Dogru ne benim elimde ne senin elinde, doru önümüzde"
sayfa 15
Deyim yerindeyse, bir kafa ve ruh egitimidir felsefe".
sayfa 16