19. asrın ikinci yarısıdır. Charles Bovary, Rouen’de
eğitim görmektedir. Okulunu ailesinin sayesinde bitiren Charles, doktor
olur. Tostes adlı küçük bir kasabada mesleğini sürdürmeye başlar.
Charles, hırslı ve idealist bir insan değildir. Elindekiyle mutlu olan
bir kişidir. Annesi, onun başarılı olması için çaba sarf eden, onu
yöneten bir kadındır. Annesi, bu pek yetenekli olmayan oğlunu dul bir
kadınla evlendirir. Dul eşi ile mutlu olamayan Charles bu hayata yine de
katlanır. Charles, doktor olduğu için kasabadan her kesimle
ilişki kurmaktadır. Kasabanın ileri gelenlerinden Rouault’la dost olur,
evlerine gidip gelmeye başlar. Bu arada, huysuz karısı ölür. Bir süre
geçtikten sonra, Charles Rouault’un kızı Emma ile evlenir. Sakin,
huzurlu bir hayat arzu etmektedir.
Emma ise, romantik bir genç kızdır. Evlilikten
beklentileri Charles’ ınkinden çok farklıdır. Sürekli romantik aşk
hikâyeleri ve romanları okuyan Emma, bunların tesirindedir. Hareketli,
heyecanlı, derin bir duygusal ilişki hayal etmektedir. Fakat
evlilikten beklentileri gerçekleşmez, zamanla hayatını monoton ve can
sıkıcı bulmaya başlar. Bir gün evlerine gelen eski bir aristokrat olan
Marquis d’Andervilliers onun bu isteklerini iyice kamçılar. Marquis
d’Andervilliers, ona Paris’in lüks yaşantısındaki ihtişamından,
eğlencelerinden bahseder. Bu günden sonra, Emma Bovary iyice hayatından
hoşnutsuzluk duyar.
Hayalindeki yaşama erişecek maddi gücü olmadığı için
çabaları başarısızlıkla sonuçlanır. Hamile olmasına rağmen, bu
hoşnutsuzluk onu çok etkiler ve uzun süren bir hastalık geçirmesine
neden olur. Onun isteklerini anlayamayan kocası Charles, Emma’nın
sağlığı için başka bir yere, Yonville’l Abbaye’ye taşınır. Burada pek
çok kişi ile tanışmak, Emma’ya biraz daha iyi gelir. Eczacı Homais ile
Leon en sık görüştükleri kişiler olur. Emma ile Leon arasında duygusal
bir yakınlık baş gösterir. Leon, Emma’ya Charles’tan daha anlayışlı
davranır. Emma, zihnindeki aşk tasavvurunu bu ilişkiye yükler. Oysaki
aralarında gerçek anlamda bir ilişki yaşanmaz. Leon, bir süre sonra
Emma’nın aşırı hassasiyetlerinden ve hayallerinden bıkar, kasabayı terk
eder.
Emma, hayal kırıklığına uğrar. Bocalar. Fakat hâlâ
hayalindeki yaşamı arzulamaktadır. Kasabanın önde gelen çiftçilerinden
biri olan Rodolphe ile tanışır. Rodolphe aşkı duygusal anlamda
algılayamayacak kadar basit ve zevkperest bir insandır. Zamanla Emma’yı
kullanmaya başlar. Onu sevmez, sadece arzularına alet eder. Oysa, Emma
hayalindeki duygusal ilişkiyi bulduğunu sanır. Eşini aldatır. Rodolphe
ise sadece iyi vakit geçirdiği için mutludur.
Emma, her geçen gün müsrifleşir. Eşinden habersiz
alışverişler yapar, borçlanır. Eşini de kendi ihtirasları için
kullanır. Onun düztaban olan birini ameliyat etmesini ister.
Yeteneklerini ispat ederse çok meşhur bir doktor olacak, Emma’ya
istediği hayatı sunacaktır. Oysa ameliyat çok başarısız geçer. Adamın
ayağının kesilmesi gerekir. Büyük bir başarısızlık yaşayan Charles,
utancından dışarı çıkamaz. Emma, başarısız kocasından daha da nefret
eder. Rodolphe’ya kaçmaya karar verir. Rodolphe ise ona bir mektup
gönderir, ilişkilerinin bittiğini söyler. Bunun üzerine Emma
hastalanır, aylarca yatar. İyileşince, huzurlu, sakin bir yaşam sürmek
ister, kendini dine verir. Bu, çok uzun sürmez. Leon’a tekrar tesadüf
edince, eski arzularına geri döner. Leon değişmiştir. İlişkileri maddi
bir aşk olarak devam eder. Her hafta bir gün Leon’la birlikte yaşayan
Emma, gittikçe borçlanır. Kocası her şeyden habersizdir. Leon,
kariyerine ilişkinin zarar vereceğini düşünerek Emma’yı terk eder.
Emma, hem aşktan beklentisini alamamış hem de borçlanmış biri olarak çıkmaz içindedir. http://www.edebiyat.tc/madam-bovary/
http://www.yenimakale.com/edebiyat/2633-madame-bovary-romaninin-ozeti.html
COTE: [TUR - L] [FLAU - 18293]