“İnsanların sahip oldukları bilgiler içinde en fazla yararlı ve en az ilerlemiş olanı,insan hakkındaki bilgi gibi görünüyor;Delphes tapınağındaki yazıtın(Kendini tanı)tek başına ahlakçıların bütün iri kitaplarından çok daha önemli ve güç bir temel kural içerdiğini söylemeye cesaret ediyorum.Çünkü insanlar kendilerini tanımaya başlamazsa,insanlar arasındaki eşitsizliğin kaynağı nasıl bilinebilir. ” (Cenevre'li,mesleksiz,işsiz,parasız ve hiçbir toplumsal estate ile bağlantısı olmayan Rousseau)
5 Haz 2010
Hapishanenin Doğuşu
İktidarın
kendini gösteriş ve debdebe içinde dışa vurduğu, gücünü bu
gösterişten aldığı eski siyasal sistemden mümkün olduğunca ve giderek
artan bir şekilde görünmez hale geldiği modern siyaset sistemine geçiş,
bir yandan iktidarı kişileştiren hükümdarın yerine, adsız kişiler
tarafından kullanılan bir yönetim aygıtının yerleşmesiyle, diğer yandan
da kamuya açık cezalandırmadan, gizli bir cezalandırmaya doğru olan bir
hareketle belirlenmektedir. Kendini öne çıkaran iktidar, bireyin
oluşmasını engellemiştir; oysa karanlıklara çekilen modern iktidar
herkesi bireyselleştirmek istemektedir; çünkü bireyselleştirmek, gözetim
altında tutmak ve cezalandırmak, yani egemen olmak demektir. Böylece
modern iktidar çocuğu okulla, hastayı hastaneyle, deliyi tımarhaneyle,
askeri orduyla, suçluyu hapishaneyle kuşatarak bireyselleştirmiş,
kaydetmiş, sayısal hale getirmiş, egemen olmuştur. Her kişi biryerde
kayıtlı hale gelince, herkes denetim altında olacak, gözetim altında
tutulacaktır. Modern iktidar büyük gözaltıdır.