Karşı Ateşler, günümüz sosyolojisinin temel kuramcılarından Pierre
Bourdieu’nün (1930-2002), “küreselleşme” adı altında sanatın, kültürün,
medyanın, yaşamın işgal edildiği bir dünyada direnme yolları üzerine
yazı, söyleşi ve bildirilerinden oluşuyor. Bourdieu, çalışma
politikaları, yeni dünya düzeninin ekonomik işleyişi, küreselleşme,
entelektüeller, sağlık ve eğitim politikaları vb. gibi çeşitli
konularda, ayakları yere basan bir sistem eleştirisinden yola çıkarak
çağımız insanının içinde bulunduğu durumu gözler önüne seriyor.
"Her yerde, gün boyunca –egemen söylem gücünü buradan almaktadır–
neo-liberal bakış açısının karşısına çıkarılabilecek hiçbir şey
olmadığını, onun kendisini seçeneksiz, apaçık sunduğunun söylendiğini
duyuyoruz. Eğer bu tür bir sıradanlığı varsa, bunun nedeni,
gazetecilerin ya da sade yuttaşların edilgin olarak, özellikle de belli
bir sayıda aydının etkin olarak katıldıkları, simgesel bir yineleyip
belletme çalışmasıdır. Bu aralıksız, tuzağa düşürücü, içe işleme yoluyla
gerçek bir inanç yaratan aşılamaya karşı araştırmacılara düşen bir
görev var gibi geliyor bana. Öncelikle bu söylemin üretimini ve
dolaşımını inceleyebilirler. İngiltere’de, Amerika Birleşik
Devletleri’nde, Fransa’da bu dünya görüşünün üretilme, yayılma ve
belletilme yöntemlerini çok açık bir biçimde dile getiren çalışmalar
giderek çoğalıyor. Yer aldıkları ve kendini yavaş yavaş meşru kabul
ettiren dergiler ve metinler, bu çalışmaları kaleme alanların
nitelikleri bu yazarların söz konusu yazıları üretmek için bir araya
geldikleri kolokyumlar üzerinde yapılan bir dizi inceleme, İngiltere ve
Fransa’da, neo-liberal bir görüşü çok doğalmış gibi benimsetmek üzere
aydınları, gazetecileri, iş adamlarını bir araya getiren sürekli bir
çalışmanın nasıl gerçekleştirildiğini göstermişti, gerçekte bu görüş tüm
zamanlarda ve tüm ülkelerde varolan muhafazakar düşüncenin en klasik
varsayımlarını ekonomik akılcılıkla giydirmektedir. Aklıma CIA’in
finanse ettiği, büyük Fransız aydınlarının yönetiminde ve 20-25 yıl
boyunca – bir şeyin yanlış olduğunun anlaşılması zaman alıyor – yorulmak
bilmeden, başlangıçta akıntının tersine kürek çekerek, yavaş yavaş gün
gibi ortaya çıkan görüşler üreten Preuves dergisinin işlevi üzerine
yapılmış bir çalışma geliyor. Aynı şey İngiltere’de de gerçekleşti ve
Thatcher’cılık Bayan Thatcer’dan doğmadı. Çok uzun bir süredir,
çoğunluğu büyük gazetelerde sütun sahibi aydın topluluklar tarafından
hazırlandı. Araştırmacıların ilk olası katkısı, bu incelemelerin
herkesçe erişilebilecek biçimlerde yayılmasını sağlamak olabilirdi."