"Yıllar önce Yaşar Kemal`le yaptığımız bir tren yolculuğunda, "Her yazarın bir Çukurovası vardır" demişti bana, "Faulkner da, Kafka da, Joyce da bir bakıma kendi Çukurovalarını yazdılar."Paris–Avignon treninde karşılıklı oturmuş konuşuyorduk. Daha doğrusu o anlatıyor, ben dinliyordum. Trenin penceresinden akıp giden doğa, asfalt yollar, düzenli tarlalar (...) umurunda bile değildi Yaşar Kemal`in." Nedim Gürsel
"Bu yüzyılın olağanüstü olaylarından birini yaşadım. Çukurova`nın geçirdiği büyük değişimleri yaşamak, daha sonra bunları gözlemlemek ve yazmak fırsatı buldum. Kendimi seve seve, beraberinde getirdiği tüm sorunlarıyla eski ile yeninin bir arada var olduğu bir geçiş döneminin tanığı olarak nitelendirebilirim." Yaşar Kemal
“İnsanların sahip oldukları bilgiler içinde en fazla yararlı ve en az ilerlemiş olanı,insan hakkındaki bilgi gibi görünüyor;Delphes tapınağındaki yazıtın(Kendini tanı)tek başına ahlakçıların bütün iri kitaplarından çok daha önemli ve güç bir temel kural içerdiğini söylemeye cesaret ediyorum.Çünkü insanlar kendilerini tanımaya başlamazsa,insanlar arasındaki eşitsizliğin kaynağı nasıl bilinebilir. ” (Cenevre'li,mesleksiz,işsiz,parasız ve hiçbir toplumsal estate ile bağlantısı olmayan Rousseau)