Hıristiyanlann zaman ölçüsü ile 1092 yılının iik baharnda hatırı sayılır büyüklükte bir kervan, Sernerkant tan başlayarak Buhara üzerinden Horasan'ın kuzeyindeki Eibruz platosuna dek uzanan, bir zamanlar muzaffer ordulann kullandığı eski yolun üzerinde ağır ağır ilerliyordu. Karların erimeye başlamasıyla birlikte Buhara'dan ayrılan kervan haftalardır yollardaydı. Deveciler yorgunlukian halhallerinden belli olan hayvanlan harekete geçinmek için kırbaçlarını havada şaklatarak, sert seslerle bağırıp çağırıyorlardı. Ağır yüklerinin altında ezilen Hecin develeri, katırlar ve çift hörgüçiü Türkistan develeri, tek sıra halinde yürümeye çalışıyorlardı. Kervanı koruyan silahlı adamlar, küçük uzun tüylü atlarının üzerinde dimdik duruyorlardı. Ufukta uzanan dağ sıralarına dikmişlerdi gözlerini; bakışlarından hem yorgunluk hem de umut okunmaktaydı. Uzun zamandır inmemişlerdi atlarından. Bu nedenle de hedeflerine varmayı dört gözle bekliyorlardı. Demavend dağının karla kaplı zirvesi giderek yaklaşıyordu. Dağlardan esen soğuk rüzgâr yorgun insanları ve hayvanlan zindeleştirmişti. Fakat geceler çok soğuk geçiyordu. Deveciler ve silahlı muhafızlar, akşamları çevresine toplandıklan büyük ateşe giderek daha çok yaklaşıyorlardı. Homurdanmaya başlamışlardı. ...
(sayfa 5)
e-kitap:
Fedaîlerin Kalesi Alamut
(www.scribd.com)
(sayfa 5)
e-kitap:
Fedaîlerin Kalesi Alamut
(www.scribd.com)