Ahmet Altan'ın ikinci romanı olan 'Sudaki İz', ilk kez 1985 yılının ortalarında Can Yayınları arasında çıkmıştı. Büyük bir ilgiyle karşılanan roman, yedi ay gibi kısa bir süre içinde üçüncü basımına ulaşmıştı. Bu son basımın üzerinden iki ay geçtikten sonra kitap toplatıldı. Yargılama iki yıl sürdü. Sonunda İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi kitaptaki iki buçuk sayfalık bir bölümü 'müstehcen' bularak, kitabın 'zoralım ve imha'sına karar verdi. Kesinleşmiş mahkeme kararlarını yayımlamak, yasalarımıza göre yeni bir suç oluşturmuyor. Daha sonra, işte bu güvenceyle Sudaki İz'in dördüncü basımının başına, adı geçen mahkeme kararını da ekledik. İki buçuk sayfası yüzünden kitabın bütününün sonsuza dek yok sayılmasına gönlümüz razı olmadığından ve özgür bir düşünce ve yaratım ortamının geleceğine de inanarak, 'Sudaki İz'in suçlu sayılan satırlarının üzerini siyah utanç bantlarıyla kapattık, yani suç ögesini ortadan kaldırdık ve kitabın yeni basımlarını böyle hazırladık. Mahkemenin sakıncalı bulduğu cümleleri içeren kararını da kitabın başına ekledik. Bitkisel hayata sokulmuş bir kitaba, biraz oyuncaklı da olsa, yeniden can vermenin sevinci içindeyiz. (Arka Kapak)
CODE: [TUR -L] [ALTA - 30969]
"ahmet altan’ın sudaki iz (1985) adlı romanı, tipik bir "12 eylül" romanı. "12 mart" romanlarıyla "12 eylül" romanları arasındaki en önemli içerik farkı şudur: "12 mart" romanlarında, hapislere düşen, işkenceler gören, öldürülen "devrimci" gençlere ağıt yakılırken, "12 eylül" romanlarında "devrimci" gençlere saldırılmaktadır. sudaki iz, bu tip romanların ilk örneği. okurun sağduyusunu böylesine küçümseyen, kendi kuşağından gençleri böylesine aşağılayan, egemen güçlerin kamuoyuna kabul ettirmeye çalıştıkları "devrimci prototipleri"ni (yani taşradan gelen, yalnız ve doyumsuz, hor görülen, kızlarla ilişki kuramayan delikanlılar ile şımarık, ukala, analarına babalarına kızmayı topluma başkaldırma sanan, serüven bitince sınıflarının bağrına dönen zengin veletleri.) "devrimci gençlik" diye böylesine pervasızlıkla betimleyen bir başka roman okumadım." Fethi Naci (eksi sözlük'den; kuklaci'nin Mevsimsiz dergiden alintisi)
"ahmet altan’ın sudaki iz (1985) adlı romanı, tipik bir "12 eylül" romanı. "12 mart" romanlarıyla "12 eylül" romanları arasındaki en önemli içerik farkı şudur: "12 mart" romanlarında, hapislere düşen, işkenceler gören, öldürülen "devrimci" gençlere ağıt yakılırken, "12 eylül" romanlarında "devrimci" gençlere saldırılmaktadır. sudaki iz, bu tip romanların ilk örneği. okurun sağduyusunu böylesine küçümseyen, kendi kuşağından gençleri böylesine aşağılayan, egemen güçlerin kamuoyuna kabul ettirmeye çalıştıkları "devrimci prototipleri"ni (yani taşradan gelen, yalnız ve doyumsuz, hor görülen, kızlarla ilişki kuramayan delikanlılar ile şımarık, ukala, analarına babalarına kızmayı topluma başkaldırma sanan, serüven bitince sınıflarının bağrına dönen zengin veletleri.) "devrimci gençlik" diye böylesine pervasızlıkla betimleyen bir başka roman okumadım." Fethi Naci (eksi sözlük'den; kuklaci'nin Mevsimsiz dergiden alintisi)