André Gide'in Kalpazanlar'ın yirminci yüzyıl
Fransız romanındaki konumu ancak, Marcel Proust'un Yitik Zamanın
Ardında'sının konumuyla karşılaştırabilir. Tıpkı Proust'un büyük yapıtı
gibi, Gide'nin yazdığı bunca anlatı arasında roman adını verdiği tek
yapıt olan Kalpazanlar da aynı zamanda hem roman, hem roman üstüne
düşünce, hem öyküler anlatan bir yapıt, hemde yapıtın öyküsü olmak
ister. Bunu yaparken gerçekleştirmeye çalıştığı bir başka amaç da, roman
sanatını baştan sona yenilemektir. Bu son amaca, tam olarak
ulaşıldığını söylemek zordur. Ama arayış öyle usta bir anlatım, öyle
canlı ve çekici yüzler, öyle ilginç oluntular aracılığıyla sürdürülür
ki, bir yandan büyük bir yazın serüveni karşısında bulunduğumuzu duyar,
bir yandan kişilerin serüvenlerini kendi serüvenlerimiz gibi yaşarız.
(Arka kapak)
(236 sayfa)