Yağmur Sıkıntısı, şiirlerinin yanı sıra yazdığı romanlar ve tiyatro oyunları da ilgiyle karşılanan Oktay Rifat’ın (1914-1988) bütün oyunlarını bir araya getiriyor: “Kadınlar Arasında ya da Fettah Paşalar”, “Birtakım İnsanlar”, “Atlarla Filler ya da Dirlik Düzenlik”, “Çil Horoz” ve “Yağmur Sıkıntısı”.
Gerek romanlarında gerek oyunlarında, ekonomik ve kültürel alanda toplumda yaşanan değer değişimlerinin bireyler üzerindeki etkilerini irdeleyen Oktay Rifat’tan şair işi oyunlar… “Bir duman içindeyim ben de. Günüm güne, gecem geceye benzemiyor. Yatakta gözlerim faltaşı gibi açık, ayakta uykuda gibi. Yemiyorum, içiyorum. Dövse beni okşamış gibi geliyor. Kovsa beni çağırıyor diyorum. Surat asıyor, gülümsediğini sanıyorum. Bağırıyor, işte gönlümü alıyor, diye düşünüyorum. Sevmekle düşmanlık karıştı. Küçük Hanım’ı kızdığım için seviyorum, karımı acıdığım için dövüyorum. Gülmekle ağlamayı ayıramaz oldum. Ellerimin biri bende, biri onda. O bakınca görüyorum. Duyarsa işitiyorum. Ağzım açık, onu öpersem kapanabilir.
Kollarım sarkık, yalnız ona sarılabilir.”
“İnsanların sahip oldukları bilgiler içinde en fazla yararlı ve en az ilerlemiş olanı,insan hakkındaki bilgi gibi görünüyor;Delphes tapınağındaki yazıtın(Kendini tanı)tek başına ahlakçıların bütün iri kitaplarından çok daha önemli ve güç bir temel kural içerdiğini söylemeye cesaret ediyorum.Çünkü insanlar kendilerini tanımaya başlamazsa,insanlar arasındaki eşitsizliğin kaynağı nasıl bilinebilir. ” (Cenevre'li,mesleksiz,işsiz,parasız ve hiçbir toplumsal estate ile bağlantısı olmayan Rousseau)