28 Tem 2010

Madame Bovary

19. asrın ikinci yarısıdır. Charles Bovary, Rouen’de eği­tim görmektedir. Okulunu ailesinin sayesinde bitiren Charles, doktor olur. Tostes adlı küçük bir kasabada mesleğini sürdür­meye başlar. Charles, hırslı ve idealist bir insan değildir. Elin­dekiyle mutlu olan bir kişidir. Annesi, onun başarılı olması için çaba sarf eden, onu yöneten bir kadındır. Annesi, bu pek yetenekli olmayan oğlunu dul bir kadınla evlendirir. Dul eşi ile mutlu olamayan Charles bu hayata yine de katlanır. Charles, doktor olduğu için kasabadan her kesimle ilişki kurmaktadır. Kasabanın ileri gelenlerinden Rouault’la dost olur, evlerine gidip gelmeye başlar. Bu arada, huysuz karısı ölür. Bir süre geçtikten sonra, Charles Rouault’un kızı Emma ile evlenir. Sakin, huzurlu bir hayat arzu etmektedir.
Emma ise, romantik bir genç kızdır. Evlilikten beklentile­ri Charles’ ınkinden çok farklıdır. Sürekli romantik aşk hikâye­leri ve romanları okuyan Emma, bunların tesirindedir. Hare­ketli, heyecanlı, derin bir duygusal ilişki hayal etmektedir. Fa­kat evlilikten beklentileri gerçekleşmez, zamanla hayatını mo­noton ve can sıkıcı bulmaya başlar. Bir gün evlerine gelen es­ki bir aristokrat olan Marquis d’Andervilliers onun bu istekle­rini iyice kamçılar. Marquis d’Andervilliers, ona Paris’in lüks yaşantısındaki ihtişamından, eğlencelerinden bahseder. Bu günden sonra, Emma Bovary iyice hayatından hoşnutsuzluk duyar.
Hayalindeki yaşama erişecek maddi gücü olmadığı için çabaları başarısızlıkla sonuçlanır. Hamile olmasına rağ­men, bu hoşnutsuzluk onu çok etkiler ve uzun süren bir has­talık geçirmesine neden olur. Onun isteklerini anlayamayan kocası Charles, Emma’nın sağlığı için başka bir yere, Yonville’l Abbaye’ye taşınır. Burada pek çok kişi ile tanışmak, Emma’ya biraz daha iyi gelir. Eczacı Homais ile Leon en sık görüştükleri kişiler olur. Emma ile Leon arasında duygusal bir yakınlık baş gösterir. Leon, Emma’ya Charles’tan daha anlayışlı davranır. Emma, zihnindeki aşk tasavvurunu bu ilişki­ye yükler. Oysaki aralarında gerçek anlamda bir ilişki yaşan­maz. Leon, bir süre sonra Emma’nın aşırı hassasiyetlerinden ve hayallerinden bıkar, kasabayı terk eder.
Emma, hayal kırıklığına uğrar. Bocalar. Fakat hâlâ haya­lindeki yaşamı arzulamaktadır. Kasabanın önde gelen çiftçile­rinden biri olan Rodolphe ile tanışır. Rodolphe aşkı duygusal anlamda algılayamayacak kadar basit ve zevkperest bir in­sandır. Zamanla Emma’yı kullanmaya başlar. Onu sevmez, sadece arzularına alet eder. Oysa, Emma hayalindeki duygu­sal ilişkiyi bulduğunu sanır. Eşini aldatır. Rodolphe ise sade­ce iyi vakit geçirdiği için mutludur.
Emma, her geçen gün müsrifleşir. Eşinden habersiz alış­verişler yapar, borçlanır. Eşini de kendi ihtirasları için kullanır. Onun düztaban olan birini ameliyat etmesini ister. Yetenekle­rini ispat ederse çok meşhur bir doktor olacak, Emma’ya is­tediği hayatı sunacaktır. Oysa ameliyat çok başarısız geçer. Adamın ayağının kesilmesi gerekir. Büyük bir başarısızlık ya­şayan Charles, utancından dışarı çıkamaz. Emma, başarısız kocasından daha da nefret eder. Rodolphe’ya kaçmaya karar verir. Rodolphe ise ona bir mektup gönderir, ilişkilerinin bitti­ğini söyler. Bunun üzerine Emma hastalanır, aylarca yatar. İyileşince, huzurlu, sakin bir yaşam sürmek ister, kendini di­ne verir. Bu, çok uzun sürmez. Leon’a tekrar tesadüf edince, eski arzularına geri döner. Leon değişmiştir. İlişkileri maddi bir aşk olarak devam eder. Her hafta bir gün Leon’la birlikte yaşayan Emma, gittikçe borçlanır. Kocası her şeyden haber­sizdir. Leon, kariyerine ilişkinin zarar vereceğini düşünerek Emma’yı terk eder.
Emma, hem aşktan beklentisini alamamış hem de borç­lanmış biri olarak çıkmaz içindedir. 
http://www.edebiyat.tc/madam-bovary/

http://www.yenimakale.com/edebiyat/2633-madame-bovary-romaninin-ozeti.html

COTE: [TUR - L] [FLAU - 18293]